Bronzerlar..

Herkese merhaba,

Bu yazımda size elimdeki bronzerlardan bahsedeceğim. Öyle çok bronzer hastası bir kişi değilim aslında ama şimdi farkettim ki elimde 5 tane varmış. :)

Ben bronzerları yaz kış ayrımı yapmadan, canım ne zaman isterse kullanıyorum aslında, belli sınırlarım ya da kurallarım yok. :) Bronzerlarda ben genelde ışıltılı olanları seviyorum. Birazdan sizinle de paylaşacağım gibi elimdekiler genel olarak ışıltılılar. Contour işi ise hiç bana göre değil. :) Şimdiye kadar sadece 1 ürün aldım contour için o da NYX'in Taupe isimli allığı. Böyle griye çalan, kirli kahve gibi bir renk ki zaten contour da bu tarz renklerle yapılır. 2-3 sene önce sarmıştım contoure ama artık pek elim gitmiyor.

Gelelim elimdeki bronzerlara...

        

Yukarıdan aşağıya: Hourglass Ambient Lighting Palette - Radiant Light, NARS - Madly Allık, Bobbi Brown - Golden Light Bronzing Powder, Buxom - Hot Escapes Tahiti Bronzer, Pixi by Petra  - Summertime Beauty Bronzer, Tarte - Park Ave Princess Amazonian Clay Bronzer ve NARS - Laguna Bronzing Powder

Hourglass Radiant Light

Aslında pek de bronzer sayılmaz ama ben bahsetmek istedim. Ben bu ürünü kışın biraz daha bronzer gibi kullanabiliyorum ama biraz güneş gördükten sonra sadece ten rengimi ısıtmak için kullanabiliyorum. 

Eğer fondötenimin rengi bana açık kalıyorsa, bronzer yerine bu pudra ile yüzümün belli kesimlerine biraz renk katıyorum. Belli kesimlerine dedim çünkü bu pudra oldukça ışıltılı ve eğer yüzümün heryerine sürersem biraz fazla yaldır yaldır yapabiliyor. :) Kışın bunu yaptığım zamanlar oluyor ama hava sıcakken ve yüzümün normalden daha çok yağlanacağına eminsem kesinlikle bütün yüzüme uygulamıyorum.












NARS Madly

Bu ürün aslında bir içinde biraz bronzluk barındıran gül kurusu tonlarında bir allık. Kolumdaki swatchlardan soldakine bakarsanız bunu farkedebilirsiniz. 

Ben bu allığın özetle has-ta-sı-yım! :) Yaz-kış dinlemeden her zaman kullandığım, uygulama tekniğine bağlı olarak hem allık olarak hem de pembe ya da gül kurusu allıklarla birlikte biraz bronzer havasında kullanıyorum. İçinde çok ince gümüş ışıltılar var ama bu ışıltılar yüze sadece hafif bir ışık katıyor. Kalıcığı çok iyi, şimdiye kadar yazın ya da kışın yüzümden hiçbir zaman yok olmadı ama sıcak havalarda günün sonuna doğru yoğunluğunu kaybettiği oluyor.

Ben aslında genel olarak bu ton allıklar konusunda biraz takıntılıyım sanırım, piyasaki bütün çeşitlerini topluyorum. :)

Not: Bu allık bazı kişilerde daha turuncuya kaçıyor. Çok sıcak alt tonlular sanırım böyle bir durum yaşayabilirler ama her şekilde çok güzel bir allık.

Bobbi Brown Bronzing Powder

Ve hayatımın mat bronzerı! Şimdiye kadar pek çok deneme boyu mat bronzer denedim. Bundan önce de MAC'in mat bronzerını bitirdim. Renginin adını hatırlamıyorum ama severek kullanıp bitirmiştim. MAC'in cilt ürünleri bende kaşıntı yaptığı için bir daha ondan almayıp tekrar bir mat bronzer arayışındayken bununla tanıştım ve iyiki de bu şansı yakaladım.

Benim ten rengime en çok giden mat bronzer bu oldu sanırım. Ne çamur gibi ne de kirli duruyor. İsterseniz çok hafif, isterseniz çok yoğun uygulayabiliyorsunuz. Yani the Balm'ın bahama maması gibi ilk dokunmada asfalt atmışsınız gibi durmuyor. Tabi bu sadece benim yaşadığım bir sorun olabilir. :) Kalıcılığı süper. Saatler sonra yüzümdeki herşey gitmiş olsa da bu bronzer hala yüzümde oluyor.

Kısacası uzun süredir çok severek kullanıyorum ve eğer birgün olur da biterse yeniden bu bronzerı alırım diye düşünüyorum.

Buxom Tahiti

Bu bronzer ise hayatımda gördüğüm en gereksiz bronzerlardan birisi. Aslında konsept çok güzel: turuncuya kaçmayan, yoğun altın ışıltılı, sıcak bir bronzer. Ama bu ürün ne renk veriyor, ne  de ışltısını veriyor. Üstü sürekli taşlaşıyor. Biraz kazıyorum ancak fırçayla yüzüme sürünce eşit dağılmıyor. Sephora'dan sanırım puanlarımla aldığım deneme boyu bir bronzerdı. Kesinlikle büyük boyunu almayacağım ve kimseye tavsiye etmeyeceğim bir ürün. Tek güzel yanı kokusu. Çok güzel, hafif tatlı hindistan cevizi kokuyor. Ama bunun dışında söyleyecek hiç bir güzel sözüm yok. :)

Pixi Summertime

Bu bronzer ise bana ipsy'den çıktı. (bu arada yazım boyunca 300 kere bronzer dedim sanırım :))

İçinde hafif gül kurusu rengi ve altın ışıltıları olan bir ürün. Rengini çok seviyorum ama o rengi yanağa uygulayana kadar 10 kere fırçayı bronzera daldırıp yüzüme sürmem gerekiyor. Yani anlayacağınız rengini verme konusunda pek başarılı değil. Aynı şeyi kalıcılığı için de geçerli. Günün sonunda yüzümde bu bronzerdan geriye hiçbirşey kalmamış oluyor.

Çok sık kullanıyorum diyemesem de, zaman zaman Nars Madly ile aynı amaçlarda kullandığım bir bronzer.

Tarte Park Ave Princess

Bu ise hayatımın altın ışıltılı bronzerı! Kendisini bu yaz aldım ve aşık oldum. Rengi, ışıltısı, kalıcılığı bir harika dostum! :) 

Yabancı bloggerlarda ve youtuberlarda yıllarca görüp, Türkiye'de olmadığı için alamadığım bir üründü kendisi ama bu yaz kavuştuk sonunda. Aldığımdan beri sanırım hemen hemen hergün kullanıyorum. Bu da Bobbi Brown gibi hiçbir zaman kirli ya da çamur gibi durmuyor. Altın ışıltısı kendinizi Jennifer Lopez gibi hissetmenizi sağlıyor. :) Bu ürünün bir de aynı isimde mat versiyonu var, aklınızda olsun.

Eğer bir deneme, görme imkanınız varsa mutlaka bakın derim. Başka da sözüm yok! :)

NARS Laguna Bronzing Powder

Ve son olarak NARS Laguna... Sanırım NARS'ın en meşhur ürünlerinden biri. Bende fotoğraftaki gibi bir paletin içinde var. Yıllaaaar önce, NARS Türkiye'ye ilk geldiği zamanlarda bir koleksiyon ürünü olarak gelmişti bu palet. Allık Orgasm, aydınlatıcı Albatros. Yani NARS'ın en meşhur ürünlerinden 3'ü aynı palette. 

Ben bu bronzerı pek seven birisi değilim. Çok hafif sürdüğümde hoşuma gidiyor bazen ama eğer elim biraz ağır kaçsa sanki yüzüm kirliymiş gibi gözüküyor. Böyle çamur rengi gibi duruyor. Ama zaman zaman kullanıyorum ama benim için bir Bobbi Brown değil kendisi.

Eğer bir bronzer arayışındaysanız Bobbi Brown bronzer, NARS Madly ve tarte Park Ave Princess'i denemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Bu 3 ürün benim kesinkle bittiğinde tekrar alacağım ürünler olacak!

Umarım yazımı beğenmişsinizdir ve sizin için faydalı olmuştur.

En kısa zamanda (!) tekrar görüşmek üzere.

xoxo
Gözde

Güneşten korunmak...

Herkese tekrar merhaba...

Yaz aylarına yavaşça girdiğimiz bugünlerde, güneşin zararlı etkilerinden korunmak şart! Aslında sadece yazın değil, 4 mevsim bu etkilere karşı kendimizi korumamız lazım. Yaz ayları sadece biraz daha özen gerektiriyor.

Ben güneş koruma faktörlü ürünler kullanmaya 20'li yaşlarımda başladım. Kısacası biraz geç başladım... Yine de çok şükür ki güneş lekelerim en azından yüzümde sadece burnumda çil olarak mevcut. Aslına bakarsanız, seviyorum da onları :-) Bu lekeler yazın biraz daha koyulaşıyor, kışın zamanla soluyor. Ama yaş ilerledikçe, cilt yenilenmesi de yavaşlamaya başlıyor. Bu lekeler koyulaşıyor, büyüyor ve öylece kalıyor... Güneş koruması kullanmayanlarda gözle görülür bazen de gözle görülmez lekeler ve hasarlar oluşuyor. Bu gözle görülmez lekeler ve hasarlar yaşlandıkça cilt yüzeyine çıkmaya ve daha da belirginleşmeye başlıyor. 

Ben tabi ki bu konuda uzman değilim. Bu işin kimyası, biyolojisi nedir bilmiyorum ama bildiğim şey güneşin bu etkilerine karşı dikkatli olmam gerektiği. :-) Tabi bunu sadece bir güzellik unsuru olarak değil de, aynı zamanda bir sağlık unsuru olarak da görmek lazım.. Güneş ışınları bir dereceye kadar bizim için faydalı olsa da fazlası da zararlı. Cilt kanseri gibi bazı hastalıkların sebeplerinin başında geliyor güneşin zararları.

Bugün sizlere benim yüzüm için kullandığım güneş koruma kremlerinden bahsedeceğim.

Benim cilt tipim tam bir karma! Alnım çok yağlı, gün içerisinde ayna ya da disko topu görüntüsü alabiliyor. :-) Burnum ve çenem de yağlı ama alnım kadar çılgın değil. T bölgem her ne kadar yağlı olsa da zaman zaman (yaz kış farketmez) küçük küçük kuru bölgeler oluşuyor. Yanaklarım ise normal, ne çok kuru ne çok yağlı. Parlamaz, kurumaz, akmaz, kokmaz. :-) Cildim genel olarak çok hassas. Göz altlarımda ve göz kapaklarımda ve de yanaklarımda egzema var, kullandığım ürünlerin içeriklerine bağlı olarak zaman zaman bunlar coşabiliyor. Şimdi kremlere bir gözatalım:

Soldan sağa: Clinique City Block Sheer SPF 25, REN Photoactive Sun Veil SPF 15,
Shiseido Ultra Sun Protection Cream SPF 50, The Face Shop Clean Face SPF 35

Clinique City Block Sheer SPF 25

Bu krem çok uzun süredir benim favorilerimden.. SPF 40 ve SPF 25  olmak üzere 2 türü var. Kış boyunca da bu kremi kullandım ve bitirdim, bunu yeni açtım. Genel olarak güneş kremlerinde olan beyaz film etkisini ortadan kaldırmak için çok hafif bir cilt tonu rengi var. Ama bu renk size çok fazla bir kapatma ya da renk vermiyor. Eğer cildiniz hali hazırda lekesiz ve pürüzsüzse, sizin için yeterli olacaktır aslında. Cildinizdeki renk farklılıklarını biraz dengeler ve ufak kapatıcı dokunuşları ile idare edebilirsiniz. Ben zaman zaman bu şekilde kullanıyorum ama genelde üzerinden ince bir pudra ile geçiyorum ki hem biraz daha kapatıcılık alayım hem yağlanmayı geciktireyim hem de kalıcılığı. Bu krem aslında bir nemlendirici değil, sadece güneş koruma özelliği var. Ama bence çok da güzel nemlendiriyor. Ben bunun kullandığım zamanlarda altına tekrar bir krem sürmüyorum. (Çok soğuk kış günleri hariç. Malum Kanada'da -40 dereceye kadar düşebiliyor hava. :-)) Ama eğer cildiniz çok kuruysa, altına başka bir nemlendirici sürmenizde fayda var. Yağ içermiyor ve yağlanmayı önleyici içeriği var. Makyaj altında çok güzel duruyor. Gözeneklerin görünümünü azaltıyor ve alnımın yağlanma durumunu dengeliyor. Bu krem kimyasal koruma sağlamıyor ve çok başarılı antioksidanlar içeriyor. 

Çok bayılıyor muyum bu kreme? Evet. Bitince tekrar koşup alıcak mıyım? Evet.  

REN Photoactive Sun Veil SPF 15

Bu kremi yaklaşık 2 senedir bitirmeye çalışıyorum. Düşük SPF'li olduğu için genelde yaz aylarında bunu kullanmıyorum. Bu krem de nemlendirici özellik taşımıyor, ben de genelde ya nemlendiricimle karıştırarak ya da nemlendiricimin üstüne kullanıyorum. Beyaz film bırakmıyor. Doğal içerikli ve antioksidan barındırıyor. Hassas ciltler için uygun olduğunu düşünüyorum. 

Çok bayılıyor muyum bu kreme? Hayır. Bitince tekrar koşup alıcak mıyım? Hayır.  --> Evet iyi krem, güzel krem de, hayatımda yeni bir çığır açmadı. Başka ürünleri de mutlaka denemeye devam ederim. 

Shiseido Ultra Sun Protection Cream SPF 50

Bu kremi ilk defa bu sene deniyorum. Sadece bütün gün dışarıda olacağım ya da yüzmeye gideceğim zamanlarda kullanıyorum. SPF 50 oldukça yüksek, doğal olarak işe giderken, otobüse binip inerken ve ofiste otururken pek ihtiyacım olmuyor. :-) Suya dayanıklı bir krem. Beyaz filmin en kralını bırakıyor. Nemlendirme özelliği bayağı yüksek. Yüze parlaklık veriyor ve ipek gibi yapıyor. Benim cildimi rahatsız etmedi. Antioksidan oranı fiyatına oranla düşük.

Çok bayılıyor muyum bu kreme? Eh. Bitince tekrar koşup alıcak mıyım? Eh. --> Evet bu da iyi krem, güzel krem de, hayatımda yeni bir çığır açmadı. Başka ürünleri de mutlaka denemeye devam ederim. Ama daha sonradan dönüp tekrar alabileceği bir ürün.

The Face Shop Clean Face SPF 35

Bu ürünü Türkiye'de bulabilir misiniz bilmiyorum, kendisi Kore menşeili bir ürün. Ben bunu geçen yaz yapısı ilgimi çektiği için almıştım. :-) İçerisinde pudra varmış gibi bir yapısı var ve ciltte neredeyse mat duruyor. Beyaz film bırakıyor ama bir süre sonra o film ciltte kayboluyor. Renkli olmamasına rağmen benim cilt tonumu da eşitlemede yardımcı oluyor. Yağsız bir krem ve parlamayı önlüyor. Benim için yeterince nemlendirme özelliğine sahip. Tekrar bir nemlendirici kullanmama gerek kalmıyor. Makyajın altında fena durmuyor ama alnımın yağlanmasını Clinique kadar iyi dengelemiyor. Çağ ağacı yağı ve aloe vera var içerisinde. Çay ağacı özleri mikrop kırma, bakterilerle savaşma ve sivilcelenmeyi önleme özelliğinden dolayı sivilceleri ciltler için tavsiye edilir. Bende zaman zaman sivilcelenme olur ve geçer. Bu yüzden bu konuda yorum yapamıyorum. Benim cildimi rahatsız etmedi. 

Çok bayılıyor muyum bu kreme? Eh. Bitince tekrar koşup alıcak mıyım? Eh. Koşarak olmasada alırım, evet.

Bu yazım baya bir uzun oldu sanırım ama umarım faydalı olmuştur sizin için. Siz hangi güneş koruma kremlerini kullanıyorsunuz? Bana tavsiyeleriniz neler olur? Bu kremler içerisinden deneyip de beğendiğini ya da beğenmediğiniz oldu mu?

En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere...

xoxo

Gözde

İlk merhabam...

Herkese merhaba,

Adım Gözde, 31 yaşındayım, evliyim ve Kanada'da yaşıyorum. Kozmetik ve makyaja olan ilgim ve merakım yaklaşık 15 sene önce başladı ve o gün bugündür kozmetik ve makyajla ilgili herşeyi takip eder oldum. Özellikle son 6 senedir, kozmetik sektöründeki çılgın ilerleme ve değişim beni daha da kendine çekti ve zaman içinde bir baktım ki, ortadan hallice bir koleksiyonum olmuş. 

Yenilikleri takip etmeyi, yeni ürünler almayı ve denemeyi çok seviyorum. Şimdiye kadar kullandığım ve denediğim bir çok ürün oldu ve bundan sonra bu ürünlerle ilgili olan görüşlerimi ve fikirlerimi sizinle de paylaşmak istiyorum. Umarım birlikte güzel, eğlenceli ve renkli zaman geçiririz. Sayfamı şuan için sadece ürün yorumlarına ayırmayı planlıyorum. 

Lütfen bloğumdan beklentilerinizi ve burada neler görmek istediğinizi benimle paylaşmayı unutmayın.

En kısa zamanda tekrar burada görüşmek üzere...

Gözde